BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ

3 Ekim 2011 Pazartesi

Sözü geçen vakıfları gündeme medya taşıdı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti'ne hareketinden önce İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde bir basın toplantısı düzenledi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti'ne hareketinden önce İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde bir basın toplantısı düzenledi.

Başbakan Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Kgalema Motlanthe'nin davetine icabetle, bu ülkeye resmi bir ziyaret gerçekleştireceğini kaydetti. Ziyaretin, Perşembe günü sabahı bitmesinin planlandığını ifade eden Erdoğan, bu ziyaret sırasında, gerek büroklar gerek iş adamlarının yapacağı görüşmelerle, iki ülke arasında geleceğe yönelik adımların atılacağını ve mevcut durumun değerlendirileceğini kaydetti. Erdoğan şöyle devam etti:
''Bilindiği üzere, Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mothlanthe, 24-26 Mayıs 2010 tarihlerinde ülkemize resmi bir ziyarette bulunmuştu. Bu ziyaret, gerek Mothlanthe'nin gerek 2003 yılında ülkemizi ziyaret eden zamanın Cumhurbaşkanı Yardımcısı dostum Jacob Zuma'nın daveti üzerine yapılıyor. Ziyaret esnasında, gerek Cumhurbaşkanı Yardımcısı gerek Cumhurbaşkanı ile ikili ve heyetler arasında görüşmelerimiz olacak. Johannesburg'ta muhatabım ile iki ülke iş adamlarını bir araya getireceğiz. Şu anda TOBB Başkanı ve DEİK'ten 125 iş adamı ile birlikte gidiyoruz. Bu ziyaretimizde Güney Afrika Cumhuriyeti Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı Konferans Merkezi'nde, Afrika, Ortadoğu ve küresel yönetişim konularına odaklı Türk dış politikası temalı bir konuşma yapacağım. Bu ziyaretimde, Güney Afrika Cumhuriyeti ile ilişkilerimizin temelini sağlamlaştıracak önemli anlaşmaların imzalanacak olmasına büyük önem veriyoruz. Ayrıca Güney Afrika Cumhuriyeti ile karşılıklı olarak ilişkilerin geliştirilmesi için çaba harcıyoruz. Görüldüğü gibi ihracatımızda çok ciddi bir gelişme söz konusu ve şu anda hedeflerimizi yakalamış bulunuyoruz. Temennimiz odur ki yıl sonunda bu hedefi daha da aşmak.''
Güney Afrika Cumhuriyeti'ne 2005 yılı Mart ayında bir ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, bunun zamanın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Jacob Zuma'nın 2003 yılındaki ziyaretine iadei ziyaret anlamı taşıdığını kaydetti. Erdoğan, şunları söyledi:

''Güney Afrika Cumhuriyeti, tüm Afrika kıtası içinde çok farklı bir konumu olan, şu anda da BM Güvenlik Konseyi'nde geçici üye olarak görev yapan bir ülke. Kıtanın en gelişmiş ekonomisi ve demokrasisi olarak ön plana çıkan Güney Afrika Cumhuriyeti, Afrika'ya açılım politikamız bağlamında özel önem addettiğimiz bir ülke. Bölgelerinde, siyasi ve ekonomik anlamda lider konumda olan Türkiye ve Güney Afrika Cumhuriyeti, sahip oldukları geniş potansiyelleri ve gelişmiş demokrasileriyle, bölgesel ve uluslararası meselelerin çözümlerinde dünya siyasetinde ağırlığı olan iki ülke. Bunun ötesinde, Güney Afrika Cumhuriyeti, ülkemizin Sahra güneyindeki Afrika'da en önemli ticaret ortağı. 2010 yılında ikili ticaret hacmimiz 1,2 milyar dolardı. Bu sene ise 7'inci ay itibariyle bir milyar doları bulmuş durumdayız. Tabii ki Güney Afrika'da yatırımlarımıza baktığımız zaman, yatırımlarımız, 400 milyon dolara ulaşmış durumda. Böyle bir tablo yeterli mi, değil. Çünkü, bunu çok daha ilerilere taşımamız mümkün. Potansiyellerimiz bunu ortaya koyuyor ve bunun çok daha ötesinde olması gerektiğine inanıyorum. Bu rakamları daha yükseğe çekmek istiyor ve onun için girişimlerde bulunuyoruz. G-20 bünyesinde de verimli bir iş birliğimiz var.''

Başbakan Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde gerçekleştirecekleri gerek ikili, gerek heyetler arası toplantılarla, bölgesel ve uluslararası meseleler çerçevesindeki iş birliğinin artacağına inandığını sözlerine ekledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güney Afrika gezisi öncesi Atatürk Havalimanı'nda yaptığı basın toplantısında, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Alman vakıflarının PKK'ya ve CHP'li belediyelere yardım ettiği yolunda basına yansıyan sözleriyle ilgili olarak, sözlerinin medya tarafından tam manasıyla, aynen yansıtılmadığını, bazı cımbızlamalar yapıldığını belirten Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
''Konunun aslı şu: Bu söylenen vakıflar, benim konuşmamla da gündeme gelmedi. Aslında Türkiye'de bu konu daha önce, medya vasıtasıyla gündeme gelmiş konulardır. Alman vakıflarının, uzun zamandır Türkiye'de ne yazık ki buna benzer bazı girişimleri olmuştur. Hatta ana muhalefet partisine bu şekilde yardım konusu tartışma konusu da olmuştur, tartışılmıştır, medyada bu yayımlanmıştır. Fakat tabii o gündür bugündür bu iş üzerine gidilmediği için belki belli noktada kalmıştır. Şu anda ana muhalefet partisi lideri kendi belediyelerini bir araştırsın. 'Sizin hanginiz Alman vakıflarından herhangi biriyle bir kredi görüşmesi içindesin diye bir sorsun'. Bunlar ufak belde belediyesi de değil, ilçe belediyesi de değil, bir araştırırsa, bak ben bu kadarını kenara koyuyorum. Çalışma zeminini daha da daralttım. Ama, özel bir konuda bir bilgi isterse lütfederler, kendisiyle bunu da ayrıca görüşürüz. Onu da medya aracılığıyla yapmamıza gerek yok. O zaman kendilerine çok daha farklı bir şekilde yardımcı oluruz. Kapıya koyup koyulmaması o kendi bileceği bir iştir.''
Alman vakıflarının bazı belediyelere yardımıyla ilgili olarak, bu tür şeylerin olduğunun bilinmesi gerektiğini belirten Başbakan Erdoğan, ''Türkiye'de bu tezgah yeni çalışmıyor, bu oyun yeni çalışmıyor. Benim anlattığım konu budur ve özellikle ağırlıklı BDP'li belediyelere bu söylediğim vakıflar, bu tür kredi mekanizmasını, hibe mekanizmasını çok çalıştırıyorlar onu da ayrıca burada ifade etmiş olayım'' dedi.
Başbakan Erdoğan, ''Bugün Rasmussen'in açıklamalarını okudunuz. Gerek Akdeniz'de bizimle mutabakatını o ifadelerde gördünüz. Bir mutabakat halinde de oradaki çalışmalarımız bizim aynen devam ediyor. Zaten NATO mensubu bir ülke olarak Türkiye'ye karşı NATO'nun takınması gereken tavır bu olmalıdır. Bunun dışında bir şey olamaz'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Güney Afrika seyahati öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde yaptığı açıklamanın ardından soruları yanıtladı.
Bir gazetecinin ''NATO Genel Sekreteri, PKK ile mücadelede konusunda Türkiye ile anlık istihbarat yapılacağını söyledi. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?'' sorusu üzerine Erdoğan, ''Bizim NATO ile bu tür anlık istihbarat paylaşımı gibi bu tür çalışmalarımız gerek NATO ile gerekse Amerika ile yaptığımız açıklamada söylemiştik devam ediyor. Bundan sonraki süreçte de, sayın Obama ile yaptığımız görüşmede de; 'Bundan asla taviz yok, bu kararlı bir şekilde devam edecektir' mutabakatını kendileriyle sağladık.
Bugün Rasmussen'in açıklamalarını okudunuz. Gerek Akdeniz'de bizimle mutabakatını o ifadelerde gördünüz. Bir mutabakat halinde de oradaki çalışmalarımız bizim aynen devam ediyor. Zaten NATO mensubu bir ülke olarak Türkiye'ye karşı NATO'nun takınması gereken tavır bu olmalıdır. Bunun dışında bir şey olamaz.
Buradaki süreç Türkiye'nin İsrail ile, Türkiye'nin Güney Kıbrıs ile bir sorunudur. Burada Güney Kıbrıs yanlış hareket içindedir. Bu, müzakere sürecini adeta sabote eden bir süreçtir. Burada İsrail'i seçmesi ayrı bir sabote sürecidir. Yanına farklı güçleri almak için attığı bir adımdır.''
Bir gazetecinin ''ABD Savunma Bakanı bölgeye gitmeden önce bir açıklamada bulunuyor ve 'İsrail bölgede yalnızlaşıyor, Türkiye ile ilişkilerini düzeltmeli' diyor. Bu konuda açıklamalarınız nelerdir?'' sorusu üzerine de Erdoğan, şunları kaydetti:

''İsabetli bir açıklama yapmış. Her şeyden önce Türkiye gibi bir dostunu kaybetmek suretiyle İsrail bölgede yalnızlığı tercih etmiştir. İsrail halkı olarak değil, İsrail'in mevcut yönetimi böyle bir yanlışın içine düşmüştür. Her zaman söylüyorum, bizim bu noktadaki açıklamalarımız asla İsrail halkına yönelik değildir, hele hele ülkemdeki Musevi vatandaşlarıma yönelik hiç değildir. Bütün bu açıklamaların muhatabı tamamı ile İsrail yönetimidir. İsrail yönetimi kendi içindeki sıkıntılarını, kendi içindeki çatışmasını ne yazık ki İsrail'e bir bedel olarak ödetme durumuyla, İsrail'i karşı karşıya bırakmıştır. Amerikan bakanın yaptığı açıklama isabetlidir.''

0 yorum: