BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ

8 Ekim 2011 Cumartesi

YOLCU




                                                     





 Bir yolcuyum ben diyardan diyarlara giden. Kaç kasaba, kaç köy gördü, kaç mevsim geçirdi yorgun bedenim bende bilmiyorum. Sözle sazın konuştuğu aşkla aşığın aynı sofrada buluştuğu uzak diyarlardan geldim kapına. Değişmişti her şey sanki. Her sabah güzel yüzüne vurup kalbimi aydınlatan güneş bile bir başka doğuyordu. Yüreğimi aynı sızıntı kaplıyor, kalp atışlarıma engel olamıyorum ve ellerim titriyor kapına vuramıyorum.  
Vuslat günü gelmemişti belki de. Sensiz kaç mevsim daha yalnız ıslanmalıyım yağmurlarda? Sensiz kaç diyar daha dolaşmalıyım? Adını bilmediğim illerde adına kaç şarkı daha bestelemeliyim? Kapına gelmek için bitap düşmüş bu yorgun bedenimi kaç yokuşa daha sürmeliyim?  Azgın dalgalar gibi aşkın vuruyor gönlümün kayalıklarına. Ellerim titriyor kapına vuramıyorum…
Gitmeliyim. Nereye diye sorma avare aklım. Vuslat vakti gelmemişti işte. Nereye gideceksin bu yorgun bedenle? Ne ayakların yürür ne gözlerin görür ne de ellerin tutar! Ey avare aklım bizim sevgiliye yürümek için ayaklara, sevgiliyi görmek için gözlere ihtiyacımız olmadığı gibi onu, sarmak içinde kollara ihtiyacımız yoktur.  Haydi, düş peşime vuslat vakti gelmemişti işte.
Geldik ya işte. Kapı orda. Bir adım mesafede. Korkaklığa ne lüzum var çalıver kapıyı gitsin. Sonra bizi uğruna onca cefaya sürüklediğin sevgilin karşında. Ey avare aklım! Sen bilmezsin ki gönül’ün kapısı yoktur. Biz aşkın kapısını çalmaya geldik; sevgilimin evinin kapısını değil.
Ey avare aklım sus sus da düş peşime. Sen bilmezsin ki aşkın kapısı vurulmaz; çünkü aşk hüsn’e o, kapıyı hiç kapatmaz… İstenmiyorsun ey âşık bu kapıda; eğer istenseydin yoluna bitap düştüğün sevgili seni kapıda beklerdi. Gözlerimi yaşlar kaplıyor, ellerim titriyor kapına vuramıyorum…
Gitmeliyim. Nereye diye sorma avare aklım. Sus sus da düş peşime. Daha nice şiirler bizi bekler. Sus da aşk konuşsun!..

0 yorum: