BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ

23 Eylül 2011 Cuma

DİYARBAKIRIN TARİHİ




1-DİYARBAKIRA BULUNDUGUNUZ YERDEN NASIL GİDİLİR
Karayolu: Diyarbakır'dan hemen hemen Türkiye'nin her yerine otobüs ile yolculuk mümkündür. Otogar şehir merkezindedir. Yolcular şehir içi minibüsleri ile taşınmaktadır.

Otogar Tel: (+90-412) 221 10 27

Havayolu: Havalimanı: Şehir merkezine uzaklığı 3km. dir . Her gün düzenli olarak Ankara ve İstanbul'a uçak seferleri bulunmaktadır.

Hava Limanı Tel: (+90-412) 228 84 01 - 228 84 02
2-DİYARBAKIRA NİYE BU AD VERİLDİ
Diyarbakır Bakır ülkesi anlamına gelmektedir. Bu ismin kaynağı Diyar-ı Bekir´dir. Bekir´in memleketi anlamına gelir. Bunun nedeni de Bekir b. Va´il adlı Arap göçebe boyunun buraya yerleşmiş olmasından kaynaklanır. Diyarbakır´ın eski adı Amid veya Amed´dir. Gelen veya bizim anlamına gelir. Dede Korkut kitabında Amid´e Hamid de denilmiştir.
3-DİYARBAKIR HANGİ YILDA KURULDU
Diyarbakır ve çevresi tarih öncesi dönemlerden itibaren her devirde nemini korumuş, Anadolu ile Mezopotamya, Avrupa ile Asya arasında doğal bir geçiş yolu, bir köprü görevi yapmış bu nedenle de çeşitli uygarlıkların tarihi ve kültürel mirasını günümüze kadar taşımıştır.
            Tarih boyunca Amida, Amid, Kara-Amid, Diyar-Bekr, Diyarbekir, Diyarbakır adlarını alan kent Güneydoğu Anadolu bölgesinin orta bölümünde, Elcezire denilen, Mezopotamya'nın kuzey kısmındadır.
            Yontmataş ve Mezolitik devirlerde, Diyarbakır ve çevresindeki mağaralarda yaşanmış olduğu, yapılan arkeolojik araştırmalar ile anlaşılmıştır. Eğil-Silvan yakınlarındaki Hassun, Dicle Nehri ve kolları üzerinde Ergani yakınlarında Hilar mağaralarında bu çağdan kalma kalıntılar tespit edilmiştir.
            Anadolu'nun en eski köy yerleşmelerinden biri olan tarımcı köy topluluklarının en güzel örneğini veren Ergani yakınlarındaki Çayönü Tepesi, günümüzden 10.000 yıl önceye tarihlenmesi ile sadece bölge tarihimize değil Dünya uygarlık tarihine de ışık tutmaktadır. M.Ö. 7.500-5.000 yılları arasında aralıksız olarak daha sonra da aralıklarla iskan edilmiş olan günümüzdeki kent uygarlığının ilk temellerinin atıldığı Çayönü, insanların göçebelikten yerleşik köy yaşantısına, avcılık ve toplayıcılıktan besin üretimine geçtikleri "Neolitik Devrim" olarak da bilinen teknoloöjik yaşam biçimi, beslenme ekonomisi ve insan doğal çevre ilişkilerinin tümü ile değiştiği kültür tarihi ile ilgili buluşlarda bir çok ilki de içeren canlı ve ilginç bir yerleşmedir. Yabani buğday, mercimekgiller gibi bitkilerin tarıma alınması, koyun ve keçinin evcilleştirilmesi ile Çayönü bilim dünyasında önem kazanmıştır.
            Yine Ergani yakınlarındaki Grikihaciyan Tepesi'nde M.Ö. 5.000 yılları başına tarihlenen "Gelişkin Köy Evresi" ya da Kalkolitik Çağ olarak adlandırılan Halaf Kültürünün sonlarına tarihlenen tek bir kültür evresi görülmüştür. Halaf Kültürü, Kuzey Irak, Suriye ve Güneydoğu Anadolu'da görülen yuvarlak planlı kubbeli evleri zengin boya bezeli çanak-çömleği ile ünlüdür.
            Diyarbakır'ın Bismil İlçesi yakınlarındaki Üçtepe Höyük'te yapılan ve henüz bitirilmemiş olan kazı çalışmalarında ise 2. Bin, Yeni Asur, Helenistik ve Roma İmparatorluk dönemine tarihlenen önemli bir merkez ortaya çıkarılmıştır.
            Öte yandan Lice yakınlarındaki Birkleyn mağaraları ve Eğil'deki Eğil Kalesi ve kayalardaki kitabeler Asurlardan kalan önemli eserler bulunmuştur.
            Diyarbakır'ın kent merkezinin tarihine baktığımızda ise; M.Ö. 3. Binde kente Hurri-Mitaniler'in egemen olduklarını görüyoruz. M.Ö. 1260'a dek egemenliklerini sürdüren Hurri-Mitaniler'den sonra sırasıyla Asurlular, Aramiler, Urartular, İskitler, Medler, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar, Partlar, Büyük Tigran İdaresi, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyübiler, Moğollar, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılar Diyarbakır'a egemen olmuşlardır.
            Bu uygarlıklar arasında Diyarbakır'da en fazla tarihi eser yapan ve iz bırakanlar Romalılar, Abbasiler, Mervaniler, Selçuklular, Artuklular, Hıristiyan ve Osmanlılar olmuştur. Diyarbakır sadece Roma-Bizans değil aynı zamanda Müslüman, Pers, Arap ve Tür devletlerinin zengin tarihi ve kültürel değerlerini taşıyan ortak bir kültür mirası olarak günümüze kadar gelmiştir. Özellikler surlarda birçok medeniyetlerin izlerini kitabe, süsleme, figür, kapı veya görkemli burç şeklinde en canlı şekilde görebilmekteyiz.
5-DİYARBAKIRIN GEZİLİP GÖRÜLECEK HANGİ İLÇELERİ VARDIR
Diyarbakır ilinin ilçeleri; Bismil, Çermik, Çınar, Çüngüş, Dicle, Eğil, Ergani, Hani, Hazro, Kocaköy, Kulp, Lice ve Silvan'dır.

Eğil: Zengin bir geçmişe sahip olan Eğil ilçesi tarih içinde de önemli bir yer işgal etmiştir. Asur Kalesi'nin adından da anlaşılabileceği gibi Asurluların da ötesine ulaşan bir geçmişi vardır.

Ergani: Ergani çok eski bir şehir olup, kuruluş tarihi belli değildir, İlçemize 8 Km. uzaklıkta bulunan Hilar Şehri harabelerinde yapılan (Çayönü) kazıda, bugünkü bilgilere göre Anadolu'nun en eski köy yerleşimi ortaya çıkmıştır. Çayönü tepesinde ortaya çıkan M.Ö 7000 yılma varan kalıntılara dayanarak Ergani'nin 9000 yıllık tarihi olduğu söylenebilir. Osmanlı devrinde uzun zaman Sancak beyliği (İl Merkezi) yapan İlçemiz, 20 Nisan 1924 tarih ve 491 sayılı kanunla Sancak Beyliği sona ermiş Diyarbakır İline bağlı İlçe statüsünü almıştır.

Çermik: Diyarbakır'ın kuzeybatısında olan Çermik, kaplıcalarıyla tanınmış ünü tüm yurda yayılmış güzel ve yemyeşil bir ilçemizdir. Dünyanın her yanından insanlar şifa bulmak amacıyla bu kaplıcalara gelirler. İlçenin eski kalesi, Alaaddin Camii, Abdullah Paşa Medresesi Haburman Köprüsü efsanevi Gelin Dağı, Seyfullah Bey Hamamı ve Ali Dede Çeşmesi ilk anda görülmesi gereken ünlü yerlerindendir.

Hani: Diyarbakır'ın 90 km. kuzeydoğusunda Bingöl-Diyarbakır karayolu üzerinde dağlık bir yerleşim yeridir. Hani İlçesinde 13. yy.da yapıldığı sanılan Hatuniye Medresesi ve 15. yy.da yapılan Ulu Cami bir Selçuklu eseridir.

Kulp: Kulp, Diyarbakır'ın en uzak ilçesidir. Ürettiği nefis ballarıyla tanınan Kulp, Kâfurum Kalesi, Kanikan Mağaraları, Kale-i Ulya, Ciksi Kalesi, Büyük Kaya, İmamı Gazali Türbesi ve çok eski olduğu sanılan Bahemdan köyü gibi eski eserleriyle de geniş bir tarihi zenginliğe sahiptir.

Kocaköy: Kocaköy'ün ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. İlçede birçok höyük ve mağara bulunmaktadır.

Lice: Diyarbakır'ın 95 km. kuzeyinde tarihi bir yerleşim merkezidir. Efsanesi dünyaca bilinen, çeşitli ülke ve şehirlerin sahip çıktığı Eshab-ül Kehf mağarasının asıl efsanede geçen Dakyonus şehri tüm özellikleriyle Diyarbakır'ın Lice ilçesi yakınındadır.

Silvan: Kuruluş tarihinin Diyarbakır kadar eski olan Meyyafarikin uygarlığının beşiği olan bir ilçedir. Dünyanın önemli eserlerinden Malabadi Köprüsü, Silvan Kalesi, Kulfa Kapısı ve çeşitli tarihi camilerin yer aldığı tepeden tırnağa tarihle doludur

6-DİYARBAKIRIN ADI İLE EFSANESİ
Efsaneye göre her kentin bir şeytanı vardır. Diyarbakır şeytanı da bozguncudur. Halkın eşraftan iki kişi çevresinde toplanıp, birbirlerine düşman olmalarına neden olur. Halk çaresiz kalmıştır. Onlara acıyan bir evliya şeytanı yakalar; bir demir parçasına dönüştürerek İç Kale Kapısı'nın sol üst yanına zincirler. Böylece kent şeytandan kurtulur. Diyarbakır şeytansız tek kent olur.

Şeytanın simgesi sayılan bu zincirli demir parçası, günümüzde de İç Kale Kapısı'nın sol üst yanındaki duvara asılıdır. Yakın zamana dek herkes, bu demir parçasına tükürüp "Şeytana lanet olsun" diyerek kente girerdi

Diyarbakır

Abdüssettar Hayati Avşar

Araştırmacı

Babasından

Eskiden Diyarbakır'da yaşayan hıristiyanların, et yemelerinin yasak olduğu, bahar ayı başındaki Paskalya Günleri'nde, müslümanlar da Kırklar Dağı'na pikniğe giderler, yer içer eğlenirlermiş. Adına "Cigaret" (Ciğer-et) dedikleri ızgaralarla kendilerine ziyafet çekerlermiş.

Bu gelenek böyle sürüp giderken, Diyarbakır'a bir paşa gelmiş. Bu gümüş renkli sakallı, ince düşünceli, nazik bir paşaymış. Hıristiyan komşuların et yemedikleri özel bir günde, böyle pikniğe çıkıp et pişirmenin ve kokusunu da çevreye yaymanın doğru olmadığını belirterek bu "Cigaret" geleneğini yasaklamış ve zamanı geldiğinde de şehrin bütün kapılarını kapattırarak, kimsenin dışarıya, kırlara çıkmnasına izin vermemiş.

Biraraya toplanıp buna bir çare düşünen Diyarbakırlı'lar, altı - yedi tane tabutu omuzlayarak, Mardin Kapı'ya gelmişler ve nöbetçiye "Cenazelerimiz var, mezarlığa götüreceğiz, kapıyı aç" demişler. Kapı açılınca da doğruca Kırklar Dağı'na gidip tabutları açarak, içlerindeki piknik malzemelerini çıkarıp, yine her yıl yaptıkları gibi yiyip - içmeye, gülüp - eğlenmeye başlamışlar. Bir yandan da hep bir ağızdan, şu türküyü söylüyorlarmış.

Ey paşa, paşa

Sakalı gümüş paşa

Şeftali çiçek açtı

Yasağı kaldır paşa...
7-DİYARBAKIRIN NERELERİYLE ÜNLÜDÜRLER
Diyarbakır Karpuzu Malabadi Köprüsü Diyarbakır Surları Ergani Bakırı Behrampaşa Camii Delilo Halkoyunu Deliller Hanı Diyarbakır Sokakları ( Küçeler ) Hilar Kayalıkları Çermik Kaplıcası Meryem Ana Kilisesi Sarı Saltık Türbesi ile meşhurdur.

8-DİYARBAKIRIN YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ
Ergani İlçesi Diyarbakır'a 57 Km uzaklıkta, Diyarbakır - Elazığ karayolu üzerinde, Zülküfil Dağının eteğinde kurulmuştur, İlçemizin rakımı 955 metredir. Kuzeyinde Maden ve Alacakaya , Güneyinde, Şanlıurfa (Siverek), Doğusunda Diyarbakır İli, (Dicle ve Eğil),Batısında Diyarbakır (Çermik ve Çüngüş) İlçeleri ile çevrilidir. Kuzey ve batı kısımları dağlık olup, güneyi ise geniş bir ovaya sahiptir, İlçemizin toplam yüzölçümü 1 .489 km2 dir.
A) Arazi:

ARAZI CİNSİ
YÜZÖLÇÜMÜ(DA)
% ORANI
Toplam Sulu Tarım Alanı
48120
3.23
Toplam Kuru Tarım Alanı
617080
41
Toplam Tarım Alanı
665200
44.23
Çayır Mera Alanı
390400
26
Orman Alanı
220000
14
Tarıma Elverişsiz Alan
213400
15.77
Toplam(YÜZÖLÇÜMÜ)
1489000

9-DİYARBAKIRI TANIYALIM
DİYARBAKIR

GENEL BİLGİLER

Yüzölçümü: 15.355 km²

Nüfus: 1.094.996 (1990)

İl Trafik No: 21

Isının 40-50 dereceye vardığı yaz günlerinin bunaltıcı sıcaklığından kurtulmak amacıyla gelişen düz damlı evleri ile tipik yöre mimarisinin günümüzde de yaşatıldığı Diyarbakır, uzun surları, Malabadi Köprüsüyle görülmesi gereken bir ildir.

İLÇELER:

Diyarbakır ilinin ilçeleri; Bismil, Çermik, Çınar, Çüngüş , Dicle, Eğil, Ergani, Hani, Hazro , Kocaköy , Kulp, Lice ve Silvan'dır.

Eğil: Zengin bir geçmişe sahip olan Eğil ilçesi tarih içinde de önemli bir yer işgal etmiştir. Asur Kalesi'nin adından da anlaşılabileceği gibi Asurluların da ötesine ulaşan bir geçmişi vardır.

Çermik: Diyarbakır'ın kuzeybatısında olan Çermik, kaplıcalarıyla tanınmış ünü tüm yurda yayılmış güzel ve yemyeşil bir ilçemizdir. Dünyanın her yanından insanlar şifa bulmak amacıyla bu kaplıcalara gelirler. İlçenin eski kalesi, Alaaddin Camii, Abdullah Paşa Medresesi Haburman Köprüsü efsanevi Gelin Dağı, Seyfullah Bey Hamamı ve Ali Dede Çeşmesi ilk anda görülmesi gereken ünlü yerlerindendir.

Hani: Diyarbakır'ın 90 km. kuzeydoğusunda Bingöl-Diyarbakır karayolu üzerinde dağlık bir yerleşim yeridir. Hani İlçesinde 13. yy.da yapıldığı sanılan Hatuniye Medresesi ve 15. yy.da yapılan Ulu Cami bir Selçuklu eseridir.

Kulp: Kulp, Diyarbakır'ın en uzak ilçesidir. Ürettiği nefis ballarıyla tanınan Kulp, Kâfurum Kalesi, Kanikan Mağaraları, Kale-i Ulya , Ciksi Kalesi, Büyük Kaya, İmamı Gazali Türbesi ve çok eski olduğu sanılan Bahemdan köyü gibi eski eserleriyle de geniş bir tarihi zenginliğe sahiptir.

Kocaköy : Kocaköy'ün ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. İlçede birçok höyük ve mağara bulunmaktadır.

Lice: Diyarbakır'ın 95 km. kuzeyinde tarihi bir yerleşim merkezidir. Efsanesi dünyaca bilinen, çeşitli ülke ve şehirlerin sahip çıktığı Eshab - ül Kehf mağarasının asıl efsanede geçen Dakyonus şehri tüm özellikleriyle Diyarbakır'ın Lice ilçesi yakınındadır.

Silvan: Kuruluş tarihinin Diyarbakır kadar eski olan Meyyafarikin uygarlığının beşiği olan bir ilçedir. Dünyanın önemli eserlerinden Malabadi Köprüsü, Silvan Kalesi, Kulfa Kapısı ve çeşitli tarihi camilerin yer aldığı tepeden tırnağa tarihle doludur

NASIL GİDİLİR?

Karayolu: Diyarbakır'dan hemen hemen Türkiye'nin her yerine otobüs ile yolculuk mümkündür. Otogar şehir merkezindedir. Yolcular şehir içi minibüsleri ile taşınmaktadır.

Otogar Tel: (+90-412) 221 10 27

Havayolu: Havalimanı: Şehir merkezine uzaklığı 3km. dir . Her gün düzenli olarak Ankara ve İstanbul'a uçak seferleri bulunmaktadır.

Hava Limanı Tel: (+90-412) 228 84 01 - 228 84 02




DİYARBAKIR

Köprüler

Malabadi Köprüsü: Silvan ilçesi yakınlarında Batman çayı üzerindedir. Dünyadaki taş köprüler içinde kemeri en geniş olanıdır.

Cami ve Kiliseler

Tarihi ve mimari özellikleri ile muhteşem olan Ulu Cami, Nebi Cami ve Safa Cami Diyarbakır'ın en ünlü camilerdir. Selçuklu Sultanı Melik Şah tarafından yaptırılan Ulu Cami, orijinal dizaynı ve hem Bizans hem de daha eski mimari malzemeleri kullanması ile ilginç olup Türkiye'nin en eski camilerindendir.

Diyarbakır'ın 77 km doğusunda, Silvan'da 1185 yılında yapılmış, zarif görünümlü Ulu Cami, kemer kapıları ifade eden ince taş kabartmaları ile görülmeye değerdir.

Diyarbakır Cami ve Kiliseleri

Diyarbakır'ın önemli kiliseleri arasında Mart Thoma , Meryem Ana, Kırklar Kilisesi ve Mart Pityon Kilisesi sayılabilir. Meryem Ana Kilisesi, şehirde kalan az sayıdaki Süryani cemaati tarafından halen kullanılmaktadır.

Ulu Cami (Merkez): İslam dünyasında beşinci Harem-i Şerif olarak bilinmektedir. Diyarbakır İslam ordularınca fethedildikten sonra, ildeki en büyük Hıristiyan tapınağı Mar-Tama kilisesi, M.S. 639 yılında camiye çevrilmiştir. 1091'de Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah zamanında tamir ettirilmiştir. 1115 tarihinde meydana gelen deprem ve yangında büyük hasar gören cami, 1240 yılında halkın yardımıyla onarılmıştır. Avlusundaki şadırvanları, çeşitli devirlere ait kitabeleri yönünden büyük değer taşıyan bu ilk İslam yapısı, kara taşlarla inşa edilmiştir.

Anadolu'nun en eski camisi olan Ulu Cami, çevresindeki iki medrese ve diğer yapılarla anıtsal yapılar topluluğu olarak günümüzde de dikkat çekmektedir. Plan olarak 705-715 yıllarında inşa edilen Şam'daki Ümmiye ve Emevi camilerine benzemektedir.

Behram Paşa Cami (Merkez): 13. Osmanlı Valisi Behram Paşa tarafından yaptırılan cami, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerindendir. Caminin çok süslü minberi bir sanat harikasıdır.

Şeyh Matar Cami (Merkez): Dört ayaklı minare ve cami, Akkoyunlu eseri olup 1500 yılında Sultan Kasım tarafından yaptırılmıştır. Minare yekpare taş sütun üzerinde dört köşeli olarak inşa edilmiştir. Sütunların üzerinde fırınlanmış ağaç kullanılması da minarenin özelliklerinden biridir. Bir inanışa göre yedi defa sütunların arasından geçenin dileği kabul edilirmiş.

Safa Cami (Merkez): 1532 yılında yapılan cami, Akkoyunlu eseridir. Eskiden bir kılıf içinde muhafaza edildiği söylenen minaresi oldukça zariftir.

Meryem Ana Kilisesi (Merkez): VI. yy.dan kalma olup, zamanla birçok onarım görmüştür. Bizans devrinden kalma mihrabı, Roma biçimi kapısı ilgi çekicidir. Kilisede bazı azizlerin türbesi bulunmaktadır. Süryani Kadim Yakubi mezhebine ait olan kilisede bazı azizlerin tasvirleri bulunmaktadır.

Hanlar, Kervansaraylar

Diyarbakır, Tarihi İpek Yolu'nun merkezlerinden olması sebebi ile önemli hanlara sahiptir. Deliller Hanı, Hasan Paşa, Çiftehan ve Yeni Han'da geçmişte olduğu gibi günümüzde de halı, kilim ve gümüş işleme satan dükkanlar bulunmaktadır.

Kervansaray

Mimarisi ve iç yapısı ile görülmesi gereken yerlerden biri olan Kervansaray, bugün restore edilerek otel haline getirilmiştir.

Kaplıcalar

Çermik Termal Turizm Merkezi

Yeri: Diyarbakır-Çermik ilçe merkezinin doğusunda yer alır.

Suyun Isısı: 48oC

PH Değeri: 6,3

Özellikleri: Bikarbonatlı, Klorürlü, Karbondioksitli, Hidrojen Sülfürlü ve kısmen radyoaktif bir bileşime sahiptir.

Yararlanma Şekilleri: İçme ve banyo kürleri

Tedavi Ettiği Hastalıklar: Romatizma, deri, solunum yolu, kadın, eklem ve kireçlenme gibi hastalıklara olumlu etki yapar.



0 yorum: